Minik Serçenin Yeniden Doğuşu

Minik Serçenin Yeniden Doğuşu

Bir zamanlar, küçük bir serçe vardı. Diğer serçeler gibi o da sabahın erken saatlerinde uyanır, yemek bulmak için çevrede uçuşurdu. Ancak bu serçenin bir sorunu vardı: diğer serçeler gibi hızlı ve güçlü kanatları yoktu.

Bu yüzden, minik serçe her zaman diğer serçelerin arkasında kalır, yemek bulmakta zorlanırdı. Bazen yemeklerini diğer serçelerin düşürdüğü artıklardan bile toplamak zorunda kalırdı.

Minik serçe zamanla pes etmeye başladı ve kendisini yetersiz hissetmeye başladı. Diğer serçelerin yemeklerini toplarken bile onları izleyerek, "Keşke ben de onlar gibi hızlı ve güçlü kanatlara sahip olsaydım" diye düşünürdü.

Bir gün, minik serçe yine diğer serçelerin peşindeyken, gökyüzünde büyük bir kartal gördü. Kartal, muhteşem kanatlarıyla süzülürken, minik serçe onu izlemekten kendini alamadı.

Ancak, kartal da minik serçeyi fark etmişti. Kartalın meraklı bakışları minik serçenin üstündeyken, bir şey oldu: minik serçenin kanatları hafifçe titredi. Kartalın bakışları, minik serçenin üzerindeyken, kanatlarının titreşimleri ona bir şey öğretmişti: Kendisi de uçabilirdi.

Minik serçe bir an duraksadı ve kanatlarını çırpmaya başladı. İlk başta zorlansa da, zamanla uçmanın keyfini keşfetti. Artık, diğer serçelerin arkasında kalmaktan değil, onlarla birlikte uçmaktan keyif alıyordu.

Kartal, minik serçenin yeniden doğuşuna şahit olmuştu. Artık, minik serçe için gökyüzü sınırsız bir oyun alanıydı. Kendi yetersizliklerini fark edip, kabul etmek yerine, kendine güvenerek uçabilmenin keyfini yaşamaya başlamıştı.

Ve böylece, minik serçe kanatlarının gücünü keşfetti ve kendine olan güveni arttı. Artık, diğer serçelerden daha farklı bir uçuşu vardı ve onlar da onu örnek alarak uçmanın keyfini keşfettiler.