Hayallerim Ve Ben

Hayallerim Ve Ben
Hayallerim Ve Ben

Yağmur yağıyordu ağır ağır, penceremin camına usulca vuruyordu. Yağmuru seyrediyordum hayallere dalıp. Yeni evimi, yeni arkadaşlarımı düşünüyordum. Bir anda yerimden fırladım kapının sesine, babam gelmişti. Hemen oturma odasına geçtik. Babamın söyleyecekleri vardı.

Söze başladı "yarın taşınıyoruz hemen hazırlanmalıyız" dedi. İçimi bir heyecan kapladı, anneme sarıldım. Evin içinde bir oyana, bir bu yana koşmaya başladım. Abim ne yapmak istediğimi anlamaya çalışıyordu, tuhaf tuhaf bakmaya başladılar bana. Oysa ben çok mutluydum.

Bizimkiler benim delirdiğimi sandılar. Derken babam bir kahkaha attı sonrasında ailecek gülmeye başladık. Galiba hepimiz delirmiştik. Neyse ki kendime geldim bir yandan düşünüyor bir yandan da eşyalarımı topluyordum. 

Zaman nasıl geçti anlamadım bizimkilerin karşısına çıkıp ben hazırım gidebiliriz dedim, annem gülerek ne yazık ki sabahı beklemen gerek dedi. Hemen odama çıktım yatağıma uzandım, çoktan dalmıştım hayallerime. Annemin sesiyle uyandım.

Hadi bakalım benim uykucu kızım kalk saat 10 oldu deyince yatağımdan bir anda fırladım. Ne çok uyumuşum dedim kendi kendime. Bugünün tarihini hemen not defterime yazdım ve ramazan ayının 18. günü diye ilave ettim. Benden mutlusu yoktu.

En güzel elbisemi giydim hazırdım hadi artık gidelim yeni evimize diye evde bağırıyordum. Babam eşyalarımızı taşıyacak kamyon daha gelmedi biraz daha beklemen gerek dedi gülümseyerek. Zaman sanki geçmiyordu benim için. Annem babam çoktan hazırlamışlardı eşyaları, tek eksiğimiz kamyondu.

Heyecanlanmıştım, ne zaman gelecek bu kamyon artık gelsin dedim abime. Derken babamın telefonu çaldı, arayan kamyoncu inşallah kötü bir şey yoktur dedi ve telefonu açtı babamın suratı biraz düşmüştü kötü bir şey oldu diye içimden geçirmeye başladım karamsarlığa kapılmıştım.

Mutluluğum bir anda hüzne dönüştü, babam telefonu kapattıktan sonra bize dönerek kamyoncu biraz geç geleceğini söyledi. Mutsuzluğum kat ve kat artıyordu. Sorular beynimde sıralanmış cevap bulmaya çalışıyordu. Bu arada annem ve babam Ramazan ayında olduğumuz için oruçluydu. Yorulmuşlardı. zaman geçmiş kamyoncu kapımıza dayanmıştı.

Korna sesiyle yerlerimizden fırladık, evet dedim işte geldi sonunda kendimi tekrar mutluluğun içinde buldum. Abimse bana pis pis gülüyordu. Babamın sesiyle tekrar hayallerimden uyandım işimiz bitti artık gidebiliriz yeni evimize Yaşasın yaşasın diye bağırdım.

Çoktan kamyona atlayıp yerimi almıştım bile eski evimize el sallayarak yavaş yavaş oradan uzaklaşmaya başladık kıpır kıptırdım yerimde duramıyordum. Zaman geçmiyordu biraz daha hızlı sür be adam diye içimden geçirmeye başladım sonrasında kendi kendime güldüm bu lafıma.  

Sonunda gelmiştik. Dubleks Müstakil evler görüyordum, çevresi geniş, güvenliğin bulunduğu yerdeki demir kapı bizim için açılmıştı, güvenlik kendinden emin bir şekilde hoş geldiniz diye bizi selamladı.

Ağır ağır kamyonla yeni evimizin önüne yanaştık. Hemen not defterimi alıp geldiğimiz saati not aldım. Saat 18.10  iftara 1 saat kalmıştı. Hep beraber kamyondan indik ve bizi karşılayan yan evin sahibi oldu. Hoş geldiniz dedi.

Hemen evi gezmeliyim odamı seçmeliydim. Hızlıca üst kata çıktım burası harikaydı o gün eşyalarımızı hızlıca taşıdık. Yorulmuştuk, ezan okunuyordu dışardan söylediğimiz yemeği hep beraber yedik. Yorulduğumuzu anlamıştık hızlıca annem yatacağım yerin eşyalarını yerleştirdi. Yatağıma uzandım kendimi yine hayallerime hapsetmiştim. Sabah olduğunda güneş çoktan doğmuştu bile. Yatağımdan mutlulukla fırladım, elimi yüzümü yıkadıktan sonra dişlerimi fırçaladım, bugün çok güzel olmalıydım.

Elbiselerimi tek tek üzerime denedim, mavi pantolonumla beyaz tişörtümü giydim, artık hazırdım. Dışarıya çıkıp yeni arkadaşlarla tanışmalıydım.

Hızlıca aşağı indim. Annem kahvaltıyı çoktan hazırlamıştı bile. Babam bana seslenerek bu ne güzellik böyle kimin için hazırlandın dedi. Ben ise bugün yeni evimde ilk günüm güzel olmalıydım dedim babama. Nasıl başlarsa öyle gider diye de ekledim. Ailecek yeni evimizde ilk kahvaltımızı yapmıştık.

Hiç Zaman kaybetmeden çevremi keşfetmeliyim dedim kendi kendime. Kendimi dışarda buldum. Gözüm yan komşumuza takıldı o da dışarıdaydı. Beni görür görmez hoş geldin küçük kız benim adım Sinan dedi ben gülümsüyordum. Gülmek geliyordu içimden, bende kendimi takdim ettim, benim adım da Nehir.

Sinan abi bana ne kadar güzel ismim olduğunu söyledi. Burasını beğenip beğenmediğimi sordu. Burası çok güzel, daha önce oturduğumuz mahalleye hiç benzemiyor dedim. Bu arada güneş kendini iyiden iyiye hissettiriyordu. Devamı gelecek.

Yorumlar

Yorum Gönder